İnsanoğlu, varoluşundan beri duygularını, yaşamını, değerlerini, fikirlerini, gündelik hayatını, geçmişini ve hayallerini anlatma ihtiyacı duyar. Bunu da her yörenin, her dönemin insanı, elindeki kaynakları kullanarak sanatına aktarır. Anadolu insanının tuvali, Çatalhöyük’ten bu zamana kadar gelen kilimlerdir ve anlattıkları, bu kilimlere dokunan motiflerde saklıdır. İşte bazı halı kilim motifleri ve anlamları:
Korunma amacıyla işlenen motiflerden biri olan akrep biçimindeki kilim motifleri, şeytanî ruhu sembolize ederler. Bu akrep, daima öldürmek için pusuda bekler. Sebepsiz kavga ve kötü niyeti temsil eder. Korktuğu şey her ne ise bir parçası ya da desenini, ondan sakınmak adına kullanan Anadolu insanı, zarar verici mahlukatlardan korunmak için de halı ve kilimlerde akrep motifini kullanır.
Bereket motifi olarak bilinen kilim desenleri ise üç grupta değerlendirilebilir. İlk grupta; nar, üzüm, kavun, karpuz, incir, dut gibi meyveler ile ejder, boğa, yılan, koç, kelebek, geyik, balık gibi hayvanlar yer almaktadır ve uçsuz bucaksız mutluluğu sembolize ederler. İkinci grupta; yapraklar, çiçekler ve ağaç motifleri yer almaktadır ve bolluğu, uğuru simgelerler. Üçüncü grupta ise; sular, kayalar, dağlar gibi tabiat varlıkları yer alır ve evreni, hareketini, yapısını aynı zamanda doğum, ölüm ve yeniden doğumu temsil ederler.
Bukağı, atın iki ön ayağına, otlağın uzağına gitmesin diye takılan zincirin adıdır. Bu zincirden ilham alan kilim desenleri ve anlamları, aşkı, birliği ve ailenin istikrarını simgelerler. Nişanlanırken yüzükleri kırmızı kurdele ile birbirine bağlama geleneği de bukağı sembolünden gelmektedir.
Ejderha, pençeleri aslanı andıran, kuyruğu bir yılana benzeyen, kanatları olan dev bir tür yılan sembolüdür. Su ile havanın efendisi ve gizli hazinelerin de bekçisidir. Bereketli bahar yağmuruna kavuşma niyetiyle halı ve kilimlere dokunur.
Yaygın olarak kullanılan eli belinde motifi, dişiliği, doğurganlığı, kısmeti, neşeyi, uğuru, mutluluğu ve bereketi temsil etmektedir. İlk insanların, üremeyi yalnızca dişilere ait bir süreç sanması ve erkeğin üremeye katkısını bilmemesinden dolayı, ana tanrıçaları kutsal görüp taptıkları bilinir. Günümüzde halı dokumalarında kullanılmaya devam eden bu motifin kökeni, ana tanrıçalarla ilgili bu inanca dayanmaktadır.
Nazara karşı bir tedbir olarak işlenen göz biçimindeki kilim desenleri, genellikle dikkatleri üstünde toplayan mavi renk ile dokunur. Kilimlerde, eli belinde, koçboynuzu ve bereket motifinin içinde veya çevresinde sıkça kullanılır. Kötü gözlerden korunma amacıyla kullanılmasının yanı sıra, “gönül gözü” diye tabir edilen göz ve Budizm Tanrılarından Şiva’nın alnında yer alan “üçüncü göz” gibi, entelektüel bakışın, derin algının ve ruhani aydınlığın simgesidir.